15 Haziran 2018 Cuma

Gecenin Koynunda Açan Çiçeğin Kokusu

Sancılı doğumun son safhası. Gecenin koynunda olacağım, geceyi koynuma alacağım zamanın içindeyim. 

İsmini benim koyduğum ve bu ismin anlamını ruhunda taşıdığına emin olduğum bir kadına aşığım. Bu aşkın içinde çokça nefret, çokça kızgınlık, çokça öfke, çokça aşk, çokça sevgi, çokça arzulama, çokça tutku var. 

Aşka dair her şeyi, düşüncelerimi, ne demek olduğunu kavramama neden olan bir kadın bahsettiğim. Onun aşkı, sevgiyi tattığını, yaşadığını düşünmüyorum. Onun gözlerindeki bakıştan ona dair her şeyi hissederim. Daha önce aşık mıyım değil miyim diye sorardım ama emin olduğum nadir duygulardan biri ona hissettiğim aşk. Fakat bu aşkın nasıl bir şey olduğunu insanlar anlayamaz. Onların gördükleri ve yaşadıklarından çok farklı bir his.


Bu son safhanın içindeyken olanlardan biri de önemliydi. Tanrıça üzerimdeki hükmünü yitirdi. Karakterim dominant bir yapıya evrildi. Ben öze dönüş olarak nitelendiriyorum yaşadığımı aslında. 

Bir diğer noktada gözlerime bakıldığında insanların göreceği görüntüde olan bir farklılık. Gözlerimde, içimde uykuda olan vahşi hayvanın artık uyanmış olduğunu görecekler. Özgüvenimi kazandığımı, kendimi sevdigimi söylememe gerek yok zaten.

Hala devam eden bir sürecin içindeyim. Her ne kadar böylesine gelişimler olsa da. Ufak tefek detaylar bu süreçte yine gelişim ve değişim gösterecek. 

Benliğim artık tamamen kendi yapısını oluşturmuş durumda. Yazılarımda bunu daha fazla belli etmeye başlayacağım zaten. 

İçimde kaos olsa da, bunları yazarken gülebiliyorum. Gücümü de olabildiğince topluyorum. Daha yazın bitmesine bu safhanın bitmesine zaman var. Ama görünen bir resim de var artık. Özgürün ellerinden çıkan bir resim. 

Eylül' ün kollarında geceyi koynuma alacağım o an açan bu çiçek tohumlarını gecenin derinlerine bırakıp kokusunu yayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder