30 Mayıs 2018 Çarşamba

Kapı Aralığı 3

Terden sırılsıklam olan bedenlerimizi fark ediyorduk üçümüzde. Eylül elindeki penisimi ustaca kökten başa doğru sıvazlıyordu. Zevk sularımdan, Eylül' ün tatlı sularından ıslanmış penisim parıltısıyla Alice' in dikkatini çekmişti. Dudakları aralanmış kesik kesik nefes aldığını görüyordum. Eylül göz ucuyla takip ediyordu ve daha sert daha yavaş bir halde sıvazlıyor, parmaklarını aşağıya sarkan iki topuma kadar indiriyordu. 

Alice gözleri baygın baygın baksa da dikkatle izliyordu bizi özellikle Eylül' ün hareketlerini. Eylül kendi bedenini de izliyordu aynadan. Tenine her dokunuşumu aynadan izliyordu. Eylül kendi bedenini arzulayan kendi bedenine aşık bir kız. İmkanı olsa sevişirdi diyemem. Biliyorum ki düşlerinde kendiyle sevişiyor ve parmakları da onun düşsel orgazmına yardım ediyordu. Ama bedenine sadece kendi aşık değildi. Onu izleyen odadaki iki gözden bunu anlayabiliyordu.

Alice' e baktığımda bacaklarını iyice aralamış ve kendine doğru çekmiş bir halde oturuyordu. Kadınlığını ilk defa görüyordum. Tüyleri yeni alınmış, zevk sularıyla sulanmış ve okşamaktan hafif kızarmış bir kadınlığı vardı. Eylül ve Alice' in körpe bedenleri bu tazecik halleri ruhumu ve bedenimi gençleştiriyordu. Gençlik iksirimdiler sanki.

Eylül' ün kulağına Alice' e bak diye fısıldadım sadece. Eylül göz ucuyla baktığında açlıkla bizi izleyen Alice' i gördü. Başını hafifçe çevirip dudaklarını diliyle parlattıktan sonra dil hareketleriyle ve finalde dudağını hafifçe ısırarak Alice' e baktı. Alice ise keyfini yerine getiren bir gülümsemeyle karşılık verdi.

Eylül elini penisimden çekmiş geriye doğru uzatarak başımı tutmuştu. Ben ise daveti anlamış boynuna büyülü dokunuşları dudaklarımla yapıyordum. Elimi kadınlığına atıp yaşam pınarından akan sularını parmaklarımla toplayıp bedenine sürüyordum. Eylül' ü en güzel kokularla süslüyordum. Kendi kokusuyla. Baş döndürücü güzellikte bir koku.

Alice ise ses çıkarmadan bizi izliyordu. Onu daha önce böyle sessiz dururken görmemiştim. Büyülenmiş gibi bizi izliyordu. Sanki konuşsa her şeyi berbat edecekmiş gibi hissettiğine eminim. Yine de elleri o kadar sessiz değildi. Büyümüş, dikleşmiş meme uçlarını okşuyordu. Memeleri avucuma sığacak kadardı kendi avuçlarından ise taşıyordu. Eylül' ün o memelerin tadına baktığından eminim kendisindeki gibi öyle güzel memeleri kaçırmaz. Şimdi bile göz ucuyla o memeleri izlemekten kendibi alamıyordu.

Eylül' ün yaşam pınarından aldığım suları bedeninden sonra dudaklarına götürüyordum. Kendi tadını öyle iştahlı emiyordu ki parmaklarım ağzının içinde kayboluyordu. O kaybolduğu an parmaklarımı çıkartmıyordum. Dilimle yumuşacık dudaklarını yalıyordum. Alice ise o anları izlerken dudaklarıyla Eylül' ün ağzına giren parmaklarımı emiyor gibi taklidini yapıyordu. Eylül görünce tebessüm etmeden geçemedi. Canı çekmişti Eylül bunu çok iyi biliyordu. 

Parmaklarımı Eylül' ün sıcacık yuvasına doğru kaydırıyordum. Parmaklarımın yandığını hissettim. Eylül ise içinin böyle güzel dolmasından bir an irkildi. Parmaklarım hareket ettikçe ileri geri, Eylül kendini arkaya doğru itiyordu. Kalçaları penisimi sarmalıyordu bunu yapınca da. Dolgun kalçaları tam avuçlamalıktı. Yumuşaklığını penisim etrafında net şekilde hissediyordu. 

Eylül' ü iyice kendime yasladım rahatladığını hissediyordu kendini bana yaslayınca. Tüm vücudu bana yaslanmış kendini bana bırakmıştı. Parmaklarım derinlerine inince bacaklarını kapıyor kendini kasıyordu. Parmağımı tümüyle kalınlığının her santimini içinde hissetmek istiyordu. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder