27 Mayıs 2018 Pazar

Piyano Tuşlarındaki Orgazm 2

Sabah uyanıldığında Eylül geceden kalma bir yorgunluğa sahipti. Ben ise dolmuş bir bedenle başlıyordum güne. Eylül dağınık saçları yorgun bedeni ve mutlu ifadesiyle yine günü aydınlatıyordu. Ama hava aksine gri bulutlarla kaplanmış bir haldeydi.

Eylül pencerenin önünde sigarasını içerken yağmur başlamıştı. Eylül sanki içindeki yangına yağıyormuşçasına ferahlıyordu. O orda pencerenin önünde dururken bir rüzgar gibi esmeye başlamıştım notalarla. Piyano tuşlarının sesi yükseldikçe Eylül' ün de içindeki azgın nehir taşmak üzere gibi oluyor.

Bunu gördükçe daha sert dokunuyordum. Sigarası bitmiş piyanonun kenarına tuşların üstüne oturmuştu. Bacaklarını araladığında bana sunduğu kadınlığını görüyordum. Beynim durmuş gibi ellerim de durmuştu. Şaşkın şaşkın bakarken o tuşlara dokunuyordu parmak uçlarıyla. 

Bir anda durup üstündeki elbiseyi attığında bembeyaz teni sarhoş etmişti. Ellerimi istiyordu. Ellerini tuttum sardım. Dudaklarını sardığım gibi. Parmaklarım yaşamın kaynağı suların en tatlısına ulaşmıştı. Piyano tuşlarında Eylül' ün ruhunu orgazma ulaştıran notalar şimdi bedeninde parmaklarımdan çıkıyordu. Okşayışlarım sularına karışmışlığım beni bedeninde eritiyordu. En güzel notalar ona dokunuşlardan dökülüyordu. 

Bedenlerimiz hiç dinmeyecek ateşlerle yanıyordu. Terlerimiz bir nehir gibiydi sırılsıklamdık. Bacaklarının arasına bedenimle karışmış bir haldeydim. Sertliğimi tatlı sularının olduğu çiçeğinde hissediyordu. O suları parmaklarımla ikimizin tenine sürüp bulamıştım. Kokularımız tanrıların içkisinden daha kutsaldı tatlarımızda öyle.

Bedenlerimiz birbirinin ritmini bulmuş halde gidip geliyordu. Her şimşek çakışında Eylül daha derinlerine indiğimi hissediyordu. Tam da bunu istiyordu o da. Her seferinde daha derine daha derin arzularına daha derin isteklerine dokunuyor onları okşuyordum.

Patlama noktasına geldiğimizin farkındaydık ikimiz de. Ve bu parçayı beraber tamamlıcaktık. Bedenlerimiz, ruhlarımız birbirine geçmiş bir haldeyken ikimiz de patlıyorduk, taşıyorduk. Kutsal sıvılarımız piyanonun tuşlarına akmıştı. 

Yorgun, rahat, huzurlu bir haldeyken Eylül' ü kucağıma oturtup bedenlerimizin karışmasını tamamlarken sularımızın bulaştığı notalarla eserimizi tamamlıyor ve adını koyuyorduk. Arzuları istekleri bir hale gelmiş bu iki bedenle.

Piyano tuşlarındaki orgazm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder